Okulumuz Özel Eğitim Öğretmenlerinden Beyza Şule Kozan ve Cansu Altındal tarafından yürütülen 'I Exist With My Feelings / Duygularımla Varım' ve 'Environmentalists Of The Future / Geleceğin Çevrecileri' adlı e-Twinning projelerimiz okulumuzda başlamıştır.

'Environmentalists Of The Future / Geleceğin Çevrecileri'

Sanayi çağıyla başlayan ve teknolojik gelişmeler, hızlı nüfus artışı, kentleşme gibi faktörlerle artarak devam eden çevre sorunları geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Aşırı kirlilik nedeniyle bozulan doğa, dengesini kaybederek yenileyici gücünü ve özelliğini kaybeder. İnsanlığın çevreye zarar veren tutum ve yaklaşımları çevre sorunlarını hızla artırmaktadır. "Bu durumun çözümünü nerede aramalıyız?" diye sorduğumuzda en önemli unsurun eğitim olduğunu görüyoruz. Kuşkusuz çevre eğitimi; tüm dünyada çevre sorunlarının önlenmesi ve çevrenin korunması en önemli faktördür. Müfredat eğitimi elbette hayat boyu devam etmeli; ancak diğer konularda olduğu gibi çevre eğitiminde de bireyin kişiliğinin oluşmaya başladığı erken dönemlerin bu eğitimin verilmesi için en önemli dönemlerden biri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle ister özel gereksinimli çocuk olsun, ister normal gelişim gösteren olsun, çocuklara okul öncesi dönemde çevreyi korumanın önemi konusunda eğitim verilmeli ve çocuklar bu konuda desteklenmelidir. Dünya üzerinde yaşayan ve dünyaya zarar verebilecek her insanın çevreyi korumak için ne yapması gerektiğini bilmesi gerekir. Bu nedenle tüm eğitim kurumları, öğrencilerini çevre bilinciyle yetiştirmeye özen göstermelidir.

'I Exist With My Feelings / Duygularımla Varım'

Çevremizdeki insanlar ile sağlıklı ilişkiler kurabilmemizi sağlayan temel faktörlerden biri duygularımızı tanımamız ve yönetmemizdir. Çevresi ile iyi ilişkiler kurmasını istediğimiz bir çocuk söz konusu olduğunda çocuğun duygularını yönetebilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Şüphesiz çocukların kendi duygularını ve başkalarının duygularını tanıması, duygularını yönetme sürecindeki ilk adımdır. Çünkü insanlar tanımadıkları bir duyguyu ifade edememekte ve dolayısıyla bu duygusu ile nasıl baş edeceğini keşfedememektedir. Duyguların tanınamaması ve ifade edilememesi durumu özel gereksinimli çocuklarla çalışan öğretmenlerin sık karşılaştıkları sorunlardandır. Oysa özel gereksinimli çocukların toplum içerisinde kabul edilebilmeleri, sağlıklı ilişkiler kurabilmeleri, üretime etkin bir şekilde katılabilmeleri için duygusal gelişimlerinin desteklenmesi son derece önemlidir. Okul öncesi kurumlarına devam eden özel gereksinimli öğrencilerin duygu gelişimi dünyalarına yapılacak bir dokunuş sadece küçük yaşlarda değil, onların gelecekte de yaşam kalitelerini arttıracaktır. Unutmamalıyız ki başarı söz konusu olduğunda bilişsel gelişim kadar duygusal gelişimin desteklenmesi de son derece önemlidir. Bu nedenle özel gereksinimli çocuklarla çalışırken erken yaşlardan itibaren “duyguları tanıma ve ifade etme” kazanımları eğitime dâhil edilmelidir. Bizim de bu projede amacımız, özel gereksinimli öğrencilerin duygularını yönetebilmenin ilk adımı olarak, duyguları tanımalarını ve ifade edebilmelerini, başka ülkelerden arkadaşları ile sosyalleşmelerini ve iletişim becerilerini geliştirmelerini, proje boyunca yapacakları faaliyetler ile üretime katılmalarını sağlamaktır.